ADAM İŞTE BUDUR! TOPAL OSMAN AĞA


RAHATI BIRAKIP MÜCADELEYİ KİM SEÇER: TOPAL OSMAN AĞA

Yıl 1912.Osmanlı Balkan Harbi için asker toplamaktadır. Osman Ağa da bu fırsatı beklemektedir. Zira askeri okula gitmeyi çok istemiş ama gidememiştir.Lakin babası Hacı Mehmet Efendi oğlunu askere yollamak istemez. Giden bir daha geri dönmemektedir. Bedelli askerlikten yararlanıp para öder ve Osman Ağa’nın askere gitmesini engeller.

Askere gidenlerin dönmediği bir ülkede varlık içinde yaşayan Osman Ağa bir Türk’tür. Vatan Avrupalı canavarlar tarafından ezilmek üzereyken ölmeyi değil de yaşamayı mı seçer zannettiniz? Ölmeyi seçti. Babasına karşı gelip gönüllü arkadaşlarıyla cepheye gitti.

Trakya- Çatalca hattında düşmanla savaşan o yiğit ecdat, o sırada bacağından yaralanır.O aslan parçası o günden sonra Topal Osman Ağa olur. Vatan aşkıyla yanarak gittiği cepheden değnekle döner.İki yıl sonra,1914’te; Ruslar Türk milletini haritadan silmek için Doğu’dan saldırı başlatır. Kahraman Osman Ağa boş durur mu? Hemen gönüllü toplamaya koyulur ve cepheye gider.Batum önlerinde Ruslar’a karşı savaşır. Komando taktikleri kullanan gönüllüleriyle birlikte Ruslar’a epey kayıp verdirir. Bu sırada tifo hastalığına yakalanır.

Ruslar devrim yüzünden geri çekilince Topal Osman Ağa Karadeniz’de kurulmak istenen Pontus Rum Devletiyle mücadeleye başlar. Zira Rumlar akın akın Karadeniz’e göçmekte, güya nüfuslarının Karadeniz’de Türklerden daha çok olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Göçenlerin arasına sızan Yunan subayları da çıbanbaşı gibi gittikleri yerlerde çeteler kurup Türk halkına acı çektirmektedir. Fitnecilerin ihbarları yüzünden bir ara Topal Osman Ağa’nın tutuklanıp İstanbul’a götürülmesine karar verilir. Osman Ağa bunun üzerine dağa çıkar. Yaptığı hizmetlerin önemi anlaşılınca bağışlanır.

Rumlar Türk esnaflara saldırıp, Pontus bayrağı çekince Osman Ağa şehri basıp o hainlere bu vatanın Türklere ait olduğunu bir kez daha gösterir.

Yurdun dört yanının işgal edildiği o günlerde başka bir yiğit Samsun’a çıkmıştır. Görevlerinden biri de Topal Osman Ağa’yı yakalamaktır. Oysa işgalcilerin bilmediği bir şey vardır. Mustafa Kemal katıksız bir vatanseverdir ve gerçek vatanseverlere her zaman destek olmuştur.

Mustafa kemal ile Topal Osman Ağa Havza’da görüşür ve Milli Mücadele konusunda hemfikir olduklarını baş başa teyit ederler. Mustafa Kemal Giresun ve yöresinin yönetimini ve oralardaki örgütlenmeleri o kahraman ecdadımıza verir. Yüreği vatan aşkıyla yanan Osman Ağa, Atatürk’ün de kendisinden farksız olduğunu görünce o andan sonra Mustafa Kemal’i canından öte sevmeye başlar.

1920 yılı gelince bu defa Kazım Karabekir’e destek için Ermenilere karşı savaşırlar. Daha sonra Osman Ağa ve bir grup adamı Ankara’ya geçer. Burada da Milli Mücadele için hizmetlerde bulunur. Yepyeni bir devlet kurulurken bu zayıflığı fırsat bilen Kürtler Koçgiri ayaklanmasını başlatır ama karşılarında Topal Osman’ı bulurlar. İyi bir ders alıp Türk’e isyan etmenin bedelini öderler ve isyan sona erer.

Sakarya Savaşı için yeniden cepheye giden Osman Ağa ve kahramanları altı bin aslanla gittikleri cepheden yalnızca dört yüz kişi olarak dönerler. Türkoğlu bunu iyi düşün. O şehit olan her yiğidin de senin gibi bir canı, senin gibi arzuları ve senin gibi hayalleri vardı. O kahraman dedelerin senin şimdiki rahatın uğruna şehit oldu Türk evladı

Savaş biter, ağır bedeller ödenir. Nice ocaklar söner. Yuvalar erkeksiz, çocuklar babasız kalmış, açlık ve yoksulluk tüm milleti sarmıştır. Osman Ağa yine göreve devam eder ve Meclis’i korumakla görevlendirilir.

                I.Meclis’teki tüm tartışmaları dinleyen Osman Ağa Trabzon milletvekili Ali Şükrü Bey’in Atatürk’le tartışması karşısında oldukça öfkelenir.Demokratik ortamlarda gayet doğal karşılanması gereken bu durum Osman Ağa’nın dünyasında büyük bir ayıptır.Ali Şükrü Bey’i bir eve çağırıp adamlarıyla beraber öldürür. Bunun üzerine Meclis karışır ve Osman Ağa’nın yakalanmasına karar verilir.Çatışma sonucu Osman Ağa yakalanıp öldürülür ve ayağından asılarak teşhir edilir.

                Bu kadar vatansever bir kahramanın böyle hazin bir sonla hayata veda etmesi üzücüdür ancak bize düşen onun yiğitliğini ve vatan aşkını örnek almaktır.

                İşte sen rahat döşeği değil de mermi şaklamasını seçen böyle kahraman Türklerin torunusun!

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAŞIMA NELER GELDİ

DOYUMSUZ EVLAT NASIL YETİŞTİRİLİR?

ACI BABA'YA HOŞ GELDİNİZ