NENE HATUN KİM BU KIZLAR KİM ?


ÜÇ AYLIK BEBEĞİNİ EMZİRDİKTEN SONRA CEPHEYE KİM KOŞAR: NENE HATUN

Yıl 1877-78. Gazi Osman Paşa’nın Plevne’de direndiği zamanlarda, gözü dönmüş Ruslar Kafkaslar üzerinden de ecdadımızın topraklarını çiğneyip, atalarımızı bir kaşık suda boğmak aşkıyla yanmaktadır.Tüm dünyaya masum olduklarını, evlerinde kendi hallerinde otururken(!) katledildikleri yalanını yayan Ermeni komitacılar da av köpeği misali Rusların önünden saldırıp, çığır açmaktadır.

Aziziye Tabyaları kısa süren bir direnişten sonra çöker, Ermenilerin eline geçer. Ruslar da kolayca tabyalara girince, minarelerden kahraman Erzurum halkına durum bildirilir. Düşman Erzurum’a girmek üzeredir ve direnecek asker yoktur. İyi de devrin en güçlü, en donanımlı ordusuna karşı, askersiz, tüfeksiz kim karşı koyabilir: Türkler

Nene Hatun’un da birkaç saat önce ağabeyi ölmüştür. Gül kokulu bebeğini emzirip Allah’a emanet ettikten sonra, eline satırı alan yirmili yaşlarındaki gencecik gelin cepheye koşar. O da ne? Kimi harmandan tırpan bulmuş, kimi tırmığı kapmış, hiçbir şey bulamayan da kucağına taş toplamıştır. Herkes koşmaktadır. Nereye? Tabyalara yerleşmiş Rus askerlerinin üzerine. Yahu makineli tüfeğe karşı kim taşla taarruz başlatabilir? Dünyada böyle bir ordu var mı? Var, Nene Hatun ve Erzurumlu yiğit kadın ve erkeklerin ordusu.

Derken tabyalara yaklaşır yaklaşmaz makineli tüfek ateşiyle yüzlerce Erzurumlu şehit olur. Önünden gidenler kanlar içinde devrilirken arkadan koşanların gözlerinde korkudan eser yoktur. Avını yakalamak üzere olan bir kurt gibi tabyalara girerler. Çünkü vatan namustur, çünkü vatan hayattır, çünkü vatan ekmektir, çünkü vatan evlattır, çünkü vatan anadır. Vatansız olmaktansa kara toprağa boylu boyunca uzanmak bin kat daha hayırlıdır.

İki bin üç yüz Moskof kazmayla, tırmıkla o da olmadı şamarla öldürülüp tabya geri alınır. Elbette Gazi Muhtar Paşa’nın da bu zaferde payı büyüktür. Tabya ele geçirildikten sonra Nene Hatun yaralıların yardımına koşar. Bez getirir, pansuman yapar, su verir, yara sarar. Fakat o da yaralanmıştır. Yara, kan umurunda mı? Kendinden daha ağır yaralı olanların imdadına yetişmek için çırpınmaktadır.

‘Ruslarda çok iyi silahlar vardı, bizde ise iman.’diyor Nene Hatun. 98 yaşında Hakkın rahmetine kavuştuğu zaman Aziziye Tabyalarına gömülüyor o mübarek naşı.

Türk Kızı! Sen Nene Hatun’un torunusun!

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAŞIMA NELER GELDİ

DOYUMSUZ EVLAT NASIL YETİŞTİRİLİR?

ACI BABA'YA HOŞ GELDİNİZ