BU HİKAYE BENİ HEP DUYGULANDIRIR, HEY GİDİ ANADOLU İNSANI!
NE ZAMAN OKUSAM AĞLAR, KENDİMDEN UTANIRIM: KINALI ALİ
Can nedir, evlat nedir, savaş
nedir, ölüm nedir, geride kalanların hali nicedir? Herkes bilmez bunları ki
bunlar ağır duygulardır. Atalarımız der ya ‘Ateş düştüğü yeri yakar.’diye.
Aynen öyledir.Bu acıları en çok da Türkler bilir.
Ali ve arkadaşları daha yeni
askere gelmiştir. Savaşmaya hazır değillerdir. Belki de kısa zaman sonra şehit
olacak askerleriyle konuşan komutanları, o yiğitlerle tek tek tanışmaya başlar.
Bu sırada Ali’nin kafasındaki kına dikkatini çeker. Ali o kınayı anasının
yaktığını söyler ama sebebini bilmemektedir. Arkadaşları onunla alay etmeye
başlar.
Derken dünyanın çok uzak
yerlerinden asker toplayıp Çanakkale’ye yığan düşman, Türkleri silip süpürmek
için iyice bastırır. Önüne çıkan gencecik yiğitlerimizi kesip parçalar,
patlatır, yok eder. Ali’nin komutanı çaresiz kalmıştır çünkü onun askerleri
eğitimsizdir, acemidir. Mektep
çocuklarının, okumuş aydın gençlerin, hukuk fakültesi, tıp fakültesi
öğrencilerinin, kısacası o zor durumdaki biçare Türk milletinin yetişmiş tüm
insanlarının patır patır yere serildiği o yerde Ali’ler de savaşa katılmak
zorunda kalır.
Ali hemen anasına mektup yazmak
ister. Okuma yazma bilmemektedir.Arkadaşlarının yardımıyla anacığına mektup
yazar ve saçındaki kınanın hikmetini sorar. Sonra tüm diğer arkadaşları gibi
şehit olup Çanakkale topraklarına o mübarek kanını akıtır.
Cevap geldiğinde ortada ne Ali
kalmıştır ne başka asker.Koyun koyuna, kefensiz, törensiz, dualarla vatanın
bağrında yatmaktadırlar. Anası öküzü satıp paranın yarısını Kınalı Ali’sine
yollamıştır. Öküz yerine sabana kendisi geçmiş, tarlayı kendisi sürmektedir.
Küçük oğlunu da askere yollamak üzerdir. Yarı aç yarı tok büyüttüğü evlatlarını
vatan için gözünü kırpmadan feda etmektedir.İşte öyle analara selam olsun. İşte
o Türk analarını kalem unutmaz, mürekkep unutmaz, kelam unutmaz.
Bin bir güçlükle büyüttüğü
evladının şahadetinden habersiz olan anası saçına kına yakmasının hikmetini
şöyle açıklar:
‘Bizim oralarda üç şeye kına
yakarlar.
1-Gelin olmuş kıza ki ailesi için
kurban olsun diye.
2- Koçun başına kına yakılır ki
Allah’a kurban olsun diye.
3- Evladın başına kına yakılır ki
vatanına kurban olsun diye.
İşte sen, dişini tırnağına takıp,
gerektiğinde bir lokmasını evladına saklayan, gözü yaşlı bağrı yanık Türk
kadınlarının evladısın ki senden daha nice Kınalı Ali’ler çıkar.
Yorumlar
Yorum Gönder